İklim Kanunu geliyor: İş dünyasında yeni sorumluluklar ve fırsatlar
Eylül 29, 2025

Türkiye’nin ilk İklim Kanunu, sera gazı emisyonlarının azaltılması, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve iklim değişikliğine uyum süreçlerinin yasal çerçeveye alınması amacıyla hazırlanıyor. EY’nin “İklim Kanunu’nun iş hayatına etkileri” başlıklı analizinde, bu kanunun iş dünyasına getireceği yükümlülükler, fırsatlar ve uygulanabilir öneriler derinlemesine ele alınıyor.
Ana Unsurlar / Öne Çıkan Noktalar
- İklim Değişikliği Başkanlığı’nın rolü artacak: Emisyon ticaret sistemi (ETS), karbon piyasaları, yeşil finansman mekanizmaları gibi süreçler bu başkanlık çatısı altında düzenlenecek.
- Sera gazı azaltımı hedefleri: Kanun, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda sektör bazlı hedeflerin izlenmesini sağlayacak hükümler içeriyor.
- ETS’nin (Emisyon Ticaret Sistemi) uygulanması: İşletmeler, emisyon izinleri almak, sera gazı raporlamak ve karbon kredilendirme-denkleştirme sistemlerine uyum sağlamak zorunda kalacak.
- Yeşil taksonomi ve yatırımlar: Yeşil yatırımlar tanımlanacak, finans kuruluşları bu doğrultuda yönlendirilecek, temiz teknoloji yatırımları teşvik edilecek.
- SKDM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması): İthal edilen ürünlerin karbon ayak izi dikkate alınacak ve SKDM ile bağlantılı düzenlemeler mevzuata entegre edilecek.
- Yerel yönetim ve koordinasyon: Her ilde klima koordinasyon kurulları oluşturulacak, il eylem planları hazırlanacak.
- Cezai yaptırımlar: Raporlama yükümlülüklerini ya da emisyon izinlerini zamanında yerine getirmeyenlere idari para cezaları öngörülüyor.
İklim Kanunu, yalnızca çevresel faydalar getirmekle kalmayacak; iş dünyasında yönetim, yatırım ve rekabet dinamiklerini de yeniden şekillendirecek. Bu süreçte kurumların stratejilerini gözden geçirmesi, sera gazı izleme altyapılarını kurması ve sürdürülebilirlik politikalarını güçlendirmesi kritik önem taşıyor.