Görsel-Template-7-1200x675.jpg

Haziran 20, 2019

Kord Endüstriyel İp ve İplik San. ve Tic. A.Ş.‘nin Yönetici Ortağı Sn. Hakkı Osman Necipoğlu, Yönetim Kurulumuzun 9 Nisan 2019 tarihinde yapılan 162. Olağan Yönetim Kurulu Toplantısında oy birliği ile Kompozit Sanayicileri Derneği üyeliğine kabul edilmistir.

Kord Endüstriyel,  Kırklareli Çakıllı’da bulunan fabrikasında, İstanbul merkez ofisi ve Almanya Bremen ofisinde toplam 135 kisilik genis bir aile olarak, Türkiye’nin önde gelen endüstriyel ve tekstil uygulamalarına yönelik örgülü ip, iplik ve halat üreticisi durumundadır. 30 yılı askın tecrübe ve bilgi birikimi ile tüm sektörlere yönelik çözümler üretmektedir.
Genel merkez binası, üretim ve depoları içeren üretim tesisleri ile toplam 7.500 m2 kapalı alanda 1.200’den fazla örgü kafası her ay 40.000.000 m örgülü ip üretmekte, düzenli yatırımlar ile yenilenen makine parkı ile Avrupa’nın en büyük örgü kapasitelerinden birine sahiptir.
İhsan Ömer Necipoğlu tarafından kurulduğu 1986 yılından beri değisen müsteri ihtiyaçları, teknolojik gelismeler ve piyasa beklentilerini karsılamak için ürün kalitesini ve ürün yelpazesini sürekli olarak genisletmekte ve gelistirmektedir. 
Bu anlayıs ile 2010 senesinden beri karbon preform üretimi ve 2017 yılından beri karbon kompozit parça üretimine baslamıstır. Yenilikçi üretim teknolojileri ile HMPE, LCP, Aramid ve Karbon gibi teknik fiberleri kullanarak daha hafif, daha güvenli ve daha dayanıklı ileri teknik tekstil ürünleri ve kompozit parçalar üretmekte, tekstil, ayakkabı, ev aletleri, endüstriyel çözümler, performans yelkenleri, askeri uygulamalar gibi sektörlerde müsterileri ile birlikte ürünler ve çözümler gelistirmektedir. Yerel distribütörler, satıs temsilcileri ve doğrudan sevkiyatlar sayesinde Kord ürünleri su anda 50’den fazla ülkede kullanılmaktadır.
Ürün kalitesini sürekli olarak kontrol edebilmek ve iyilestirme çalısmalarında yol gösterebilmesi için, sirket içinde yer alan laboratuvarda hem standart testleri, hem de endüstriye özgü testleri gerçeklestirmektedir. Tüm islemler ISO 9001: 2015 standartlarına uygun olarak yapılmakta ve ERP, MRP ve verimlilik takip yazılımı ile planlanmakta ve izlenmektedir.
Kord Endüstriyel İp ve İplik San. ve Tic. A.Ş.‘nin Kompozit Sanayicileri Derneği’nin gücünü ve etkinliğini daha da arttıracağına olan inancımızla kendilerine aramıza hos geldiniz diyoruz.
Gorsel-Template-35-1200x675.jpg

Haziran 17, 2019
Her ne kadar kompozit malzemeler çelik ve alüminyum gibi daha alısılmıs malzemelerle pazar payı için çekismekte ise de, kompozit malzemelerin dünya genelinde giderek daha artan bir biçimde kullanıldıkları görülmektedir. 2024’e kadarki dönemde global kompozit pazarının büyüklüğünün yıllık yüzde 7,8 büyüme sergileyerek 130,8 milyar dolar düzeyine ulasması beklenmektedir.
Kompozit sektörü üst üste altıncı yılında da büyüme trendini sürdürmekte ve geçen yıla kıyasla yüzde 2 büyüyerek tahmini 1,14 milyon metrik ton düzeyine ulasmaktadır. (Bkz. Şekil 1.) Geçmiste olduğu gibi Avrupa’nın GFRP üretim hacmi piyasanın çesitli segmentlerinde gözlemlenen trendleri yansıtmaktadır. Öncelikle otomotiv sektöründe kullanılan termoplastiklerin üretiminde halen çoğu termoset malzemenin üretimine kıyasla daha güçlü bir büyüme görülmektedir.
Şekil 5: Avrupa’daki GFRP Pazarı (bin ton)
Her ne kadar Avrupa’daki GFRP üretimi büyümeye devam etmekteyse de, hacim bazında halen global pazarlardaki trendlerin gerisinde kaldığı söylenebilir.
Son yıllarda bilhassa Asya ve Amerika’daki üretim hacimleri yüzde 2’nin çok üzerinde büyüme göstermektedir.
Ülke bazında yapılan analiz Avrupa’da çesitli trendleri göz önüne serebilmektedir. Çesitli bölgeler arasında kayda değer farklar mevcuttur ve bunların da ayrıca ele alınması gerekmektedir. Örneğin Almanya’da GFRP üretimi ulasım sektörüne ve elektrik/elektronik sektörüne odaklı bir yapı arz etmektedir. Buna karsılık Türkiye’de altyapı pazarı canlılık gösterirken Norveç ve İsveç’te petrol ve doğal gaz sektörünün öne çıktığı görülmektedir.
Olumlu açıdan bakmak gerekirse, değerlendirmeye alınan bölgelerin hiçbirinde üretimin azalmadığı söylenebilir. İspanya, Portekiz, Fransa ve İtalya’yı içeren güney Avrupa bölgesindeki ülkelerin tümü bu yıl ortalamanın üzerinde büyüme rakamları bildirmektedir. 2012’den bu yana İspanya ve Portekiz’deki üretim hacminin sabit bir seyir izlediği açıksa da, son dönemde yukarı yönde bir trende girildiği görülmektedir. Almanya 2018’de 229.000 metrik ton toplam üretim hacmiyle kompozit alanında Avrupa’daki liderliğini sürdürmektedir. Almanya liderliğini sürdürse de büyüme oranı pazardaki ortalamanın altında kalmıstır.
Doğu Avrupa ülkelerinde pazarın büyüme oranı ise ortalama yüzde 2,5 olmustur. Benelüks ülkeleri (Belçika, Hollanda ve Lüksemburg), İskandinavya, Avusturya ve İsviçre’de bildirilen rakamlar değismemis ve böylelikle bu ülkeler ortalamanın altında kalmıstır. İngiltere ve İrlanda’da üretim sadece yüzde 1,3 artmıstır.
Geleceğe iliskin trendleri öngörmenin güçlüğüne rağmen GFRP pazarının devam eden gelisimini etkileme potansiyeli olan genel dalgalanmaları tespit edebilmek mümkündür. Örneğin otomotiv sektörü halen önemli değisimler geçirmektedir. Bu değisimler zorlayıcı olsa da, üreticiler açısından yeni malzemeleri seçme ve bu alanlara yatırım yapma bağlamında fırsatlar getirecekleri de açıktır. Hafif olmanın yanında GFRP elektro-hareketlilik de dâhil olmak üzere ulastırma sektörünün birçok segmenti için çok çesitli avantajlar sunmaktadır. Diğer avantajları arasında düsük enerji tüketimi, dayanıklılık, ve bakım gerektirmeme sayılabilir. Kompozit malzemeler ayrıca yalıtkan olup nispeten düsük maliyet düzeyinde mükemmel performans sunmaktadırlar.
SMC/BMC ve termoplastikler gibi seri üretimde halen yoğun bir biçimde kullanılan malzemelerin yanında profil çekme gibi kesintisiz süreçler de tekrar dikkat çekmeye baslamaktadır.
Pazardaki birçok segment GFRP üretiminde artısı tetikleyebilecek potansiyele sahiptir. GFRP anten dikme ve bina giydirme çalısmalarında daha büyük bir rol oynayabilecektir. Kompozit malzemeler halihazırda büyüyen havacılık ve uzay sektöründe kullanılan hafif üretim konseptlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Enerji sektörü de büyümekte ve son yıllarda giderek artan önemiyle dikkat çekmektedir. Bu trendin gelecek yıllarda da devam edeceği açıktır.
Çok yönlü nitelikleri ve diğer malzemelerle bir arada kullanılmaya çok uygun olusları sayesinde GFRP ve diğer kompozit malzemeler bir çok uygulamada olağanüstü potansiyel sunmaktadır. Ancak bu malzemelerin bilinirliği halen oldukça kısıtlı bir düzeydedir ve henüz karar alıcıların değerlendirdikleri alternatifler arasında kendilerine emin bir yer bulduklarını söylemek mümkün değildir. Bu noktada bir değisim elzemdir. Zira kompozit malzemeler iyi, hatta belki alternatiflerden daha iyi bir tercihtir. Müsterilerin bu malzemeleri yeniden değerlendirebilmesi ve kompozitlerin standartlar/kurallar ile düzenlenmesi durumunda Avrupa’daki pazarın gelecek yıllarda bugüne kadar görülenin üzerinde bir hızla büyümesi kaçınılmaz olacaktır.
Not: Bu yazı Composites Manufacturing Dergisinin Ocak-Şubat 2019 tarihli sayısından Türkçe’ye çevrilmistir.
Görsel-Template-19-1200x675.jpg

Haziran 14, 2019
42. Yapı Fuarı 18-22 Haziran 2019 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olup Fuarda bu yıl Derneğimiz 2. Salon A170 nolu standında ziyaretçilerini bekleyecektir.
Fuarda ayrıca Derneğimiz üyelerinden aşağıda listelenen firmalar da yer alacaklardır.
FİRMA ADI
SALON NO
STAND
NA-ME ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
5
C 430
OMNİS KOMPOZİT LTD. ŞTİ.
2
A 300
TİLA KOMPOZİT TEMSİLCİLİK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
3
B 453

ÜCRETSİZ ONLINE DAVETİYE İÇİN TIKLAYINIZ

 
Gorsel-Template-35-1200x675.jpg

Haziran 14, 2019
Her ne kadar kompozit malzemeler çelik ve alüminyum gibi daha alısılmıs malzemelerle pazar payı için çekismekte ise de, kompozit malzemelerin dünya genelinde giderek daha artan bir biçimde kullanıldıkları görülmektedir. 2024’e kadarki dönemde global kompozit pazarının büyüklüğünün yıllık yüzde 7,8 büyüme sergileyerek 130,8 milyar dolar düzeyine ulasması beklenmektedir.
Dünyadaki tüm insaat faaliyetlerinin yarısından fazlasına ev sahipliği yapan Çin kompozit alanında sektöre yön veren bir ülke konumundadır.
Geride kalan on yıllık dönemde hızlı bir büyüme yakalamıs bulunan otomotiv, demiryolu, insaat ve rüzgar enerjisi sektörlerinde gelismis malzemelere olan devasa talep Çin’deki kompozit sektöründe de bir devrimi beraberinde getirmistir. Ham maddeler, sandviç kompozitler ve yan materyaller, üretim teknikleri, kullanılan takımlar, tasarım teknolojileri ve bir çok uygulamada kayda değer ilerlemeler sağlanmıstır.
Amerika Birlesik Devletlerinde kompozit sanayi 1970’lerin basından bu yana ciddi bir hareketlilik gösterirken Çin’deki GFRP sektörünün start alması ancak 1995’te olmustur. Geride kalan yirmi yıllık dönemde yasanan hızlı büyümeyle Çin dünyanın en büyük cam elyafı üreticisi ve tedarikçisi konumuna gelmistir. Bugün Çin’in cam elyafı kompozit sektörü Amerika Birlesik Devletlerindekinin iki katı büyüklükte bir pazara sahiptir. Çin’de GFRP’lerin kullanıldığı baslıca dikey segmentler arasında elektrik, ulasım, insaat, su arıtma, rüzgar enerjisi ve kimya sayılabilir. (Bkz. Şekil 1.)
Şekil 1: GFRP’lerin Çin’deki Pazar Payı
Cam elyafı üretim kapasitesi 3,85 milyon metrik tona ulasırken Jushi, Taishan ve Chongqing söz konusu rakamın yüzde 60’ından fazlasını üretir hale gelmistir. Çin’de bugün kompozit üretimi alanında faaliyet gösteren yaklasık 5.000 firma bulunmakta ve her yıl 4,62 milyon metrik ton cam elyafı kompozit sevkiyatı gerçeklestirmektedir.
Çin’de sanayi kuruluslarının karbon fiber alanındaki arastırma, gelistirme ve ticarilestirme çalısmaları sanayilesmis ülkelerden yaklasık olarak 35 yıl sonra baslamıs olup, bu piyasanın halen emekleme asamalarında olduğu söylenebilir. Çin hükûmeti ve endüstrisi 2000 yılında karbon fiber üretimi alanında yatırımlara baslamıstır. 2017’ye gelindiğinde Çin’in kendi iç pazarının ihtiyacını karsılamak üzere 1.000 tondan fazla karbon fiber üretebilen firma sayısı sadece yedidir.
Çin’deki karbon fiber endüstrisi ile sanayilesmis ülkelerin karbon fiber endüstrisi arasında nicelik, nitelik, performans ve uygulama çesitliliği açısından büyük bir farktan söz edilebilir.
Halen Çin’de CFRP kompozit malzemelerin kullanımında spor ve eğlence ürünleri ile rüzgar enerjisi, otomotiv, ulasım ve insaat gibi genel sınai kullanımlar arasında esit bir paylasımdan söz edilebilir.
Bu sektöre nispeten geç giris yapmasına karsın Çin, iç pazardaki 23.487 metrik tonluk talebi karsılamak için karbon fiber ithalatının yanında karbon fiber üretiminde 2017’de 5.700 metrik ton sevkiyat rakamına ulasmıstır. Çin halen poliakrilonitril (PAN) fiber üretiminde bası çekmektedir. Bu nedenle PAN-tabanlı karbon fiber ve kompozit malzemeler sektörünün gelecek on yıllık dönemde ve sonrasında büyümeye devam edeceği ve sektörün geleceğinin parlak olduğu söylenebilir.
Çin’deki kompozit sektörünün büyümesi, pazara giriste elde edilen kayda değer basarıyla birlikte değerlendirildiğinde yurtdısındaki firmalar açısından çok büyük fırsatlar olduğu görülebilmektedir. Çin’deki rüzgar enerjisi pazarı burada önemli bir örnektir: Geride kalan 10 yıllık dönemde bu sektörde Çin’de ortalama yüzde 41 yıllık büyüme sağlanmıs ve 2017’ye gelindiğinde toplam 188 gigawatt (GW) kurulu kapasiteye ulasılmıstır. Sektör 2020’ye gelindiğinde toplam kurulu kapasitenin 200 GW rakamına ulasmasını ve bunun 30 GW’lık kısmının denizlerdeki türbinlerle sağlanmasını hedeflemektedir. Vestas, GE, Siemens Gamesa ve LM Wind Power da dâhil olmak üzere önde gelen tüm rüzgar enerjisi firmaları Çin’de faaliyet göstermektedir.
2019’da Çin’de cam elyafına olan yurtiçi talep güçlü seyrini sürdürecek olup, bu alanda önde gelen birçok firma talebi karsılamak ve uzun vadede üretim maliyetlerini asağı çekmek için otomasyona ağırlık veren üretim hatları kurmaktadır. Çin’in kompozit endüstrisi iki yıl içinde karbon fiber üretiminin ithalat rakamlarını asmasıyla bir dönüm noktası yasanmasını beklemektedir. Söz konusu dönem itibarıyla birçok firma yüksek performanslı karbon fiber (T700/T800/T1000) üretim hattı kurmus olacaktır ve yerli ürünlerin ithal ürünlerle rekabet edebilmesini sağlamak bağlamında çesitli teknik sorunları asmaya yönelik planlar gelistirmektedirler.
Kompozit malzemelerin daha yaygın kullanımını tesvik etmek için Çin’in kompozit endüstrisi düsük maliyetli tasarım ve üretim teknolojileri, yapısal açıdan çok islevli entegrasyon teknolojileri, çevre dostu malzemeler, onarım ve uyarlama teknolojileri ve geri dönüsüm teknolojileri konularında arastırmalar yapmaktadır. Sektör kompozit malzemelerin avantajları duyuldukça ve özellikle de zincirin son halkasını olusturan son kullanıcılar bu konuda bilinçlendikçe gelismeye devam edecektir. Ayrıca üretimde otomasyon, yönetim modernizasyonu ve büyük ölçekli üretim, kalite güvence ve kalite kontrol alanındaki sıkı düzenlemelerle bir araya geldiğinde, çesitli pazarlardaki devam eden büyümenin de ısığında Çin’in kompozit endüstrisinin gelecek on yıllık dönemde çift haneli büyüme yakalamasını sağlayacaktır.
Not: Bu yazı Composites Manufacturing Dergisinin Ocak-Şubat 2019 tarihli sayısından Türkçe’ye çevrilmistir.
Gorsel-Template-8-1200x675.jpg

Haziran 14, 2019
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan 2018 yılı İSO sıralamasında ilk 500‘e giren firmalar içinde yer alan 4 firmamızı, göstermiş oldukları üstün başarı ve sektörümüze yapmış oldukları değerli katkıları nedeniyle kutlar, başarılarının devamını dileriz.
 
2018 İLK 500SIRALAMASI FİRMA ADI
22 TÜRK HAVACILIK VE UZAY SANAYİİ A.Ş. (TUSAŞ)
129 KORDSA TEKNİK TEKSTİL A.Ş.
198 DYO SANAYİ BOYALARI SAN. VE TİC. A.Ş.
458 EGE KİMYA SAN. VE TİC. A.Ş.
Gorsel-Template-35-1200x675.jpg

Haziran 14, 2019
Her ne kadar kompozit malzemeler çelik ve alüminyum gibi daha alısılmıs malzemelerle pazar payı için çekismekte ise de, kompozit malzemelerin dünya genelinde giderek daha artan bir biçimde kullanıldıkları görülmektedir. 2024’e kadarki dönemde global kompozit pazarının büyüklüğünün yıllık yüzde 7,8 büyüme sergileyerek 130,8 milyar dolar düzeyine ulasması beklenmektedir.
Her yıl otomotiv uygulamalarında kullanılmak üzere neredeyse 4,5 milyar libre kompozit malzeme satılmaktadır. Bu hacmin çok büyük bir kısmını genellikle termoset malzemelere kıyasla daha düsük malzeme ve isleme maliyeti olan termoplastik kompozitler olusturmaktadır. Otomotiv sektöründe kompozit tüketimini tesvik eden unsurlar arasında, basitçe ifade etmek gerekirse araç üretiminde çelik ve alüminyum gibi malzemelerin yerini alarak çesitli uygulamalara giris yapmak sayılabilir.
Halihazırda üretimdeki araçlardaki kompozit uygulamalarında tüketilen malzeme miktarı üretilen araç sayısına orantılı bir seyir arz etmektedir. Global araç üretiminin 2019’da ve yakın gelecekte ancak sınırlı bir büyüme sergilemesi ve yıllık büyüme oranlarının yüzde 2 civarında seyretmesi beklenmektedir. Birim bazında üretimdeki büyümenin en büyük kısmının Çin ve güneydoğu Asya ülkelerinde görülmesi, Amerika Birlesik Devletleri ve Batı Avrupa gibi oturmus pazarlardaki rakamlarınsa nispeten yatay bir seyir izlemesi öngörülmektedir. Dolayısıyla hacimde kayda değer bir artıs sağlamak için kompozit malzemelerin mevcutta çelik ve alüminyum kullanılan uygulamalarda kendilerine yer bulması gerekecektir.
Seri üretilen otomobillerde uygulama alanında ise ciddi bir rekabet söz konusudur ve malzemeler maliyetlerine kıyasla performans ve ağırlık bağlamında kattıkları değere göre değerlendirilmektedir. Kompozit malzemelerin tercih edilmesinde belirleyici olan baslıca nedenlerden birinin ağırlığı azaltmak olduğu dikkate alındığında, OEM’lerin ağırlığı azaltmaya ne kadar önem atfettiği kompozit malzemelerin gelecekte ne ölçüde benimseneceğinde de kilit rol oynayacaktır. İlgili bölgelerde getirilen yakıt ekonomisi standartları ve elektrikli güç aktarım sistemlerinin benimsenmesi de otomotiv piyasasında kompozitlerin geleceğini sekillendirecek hususlar arasındadır.
Yakıt ekonomisi standartları ve emisyon sınırlamaları yakın dönemde yeni araçlarda hafif malzemelerin kullanıma alınmasını tetikleyen baslıca nedenler arasında sayılmaktadır. Daha hafif araçların durma ve kalkma için daha az enerjiye ihtiyacı vardır. Bu da yakıt ekonomisini artırmaktadır. 2021’e kadar uygulamaya konulması öngörülen ve daha yüksek yakıt ekonomisi öngören standartların bir sonucu olarak hafif araçlarda alüminyum ve güçlendirilmis çelik kullanımı ciddi bir artıs gösterirken GFRP ve CFRP’nin kullanımı ve bu ürünlere gösterilen ilgi de hızlı bir büyüme trendine girmistir.
2020-2022 döneminde yakıt ekonomisi ve emisyon alanındaki katı
düzenlemeler, hafif malzemelere olan talebi artırmaya devam edecektir (Şekil 1). Avrupa, küçük, hafif ve verimli araçlar için hükümet ve tüketici tesvikleri nedeniyle otomotiv kompozit dünyasının kurulmus merkezidir.
Amerika Birlesik Devletleri ve Kanada mevcut durumda 2022 sonrasına yönelik yasal düzenlemeleri de sekillendirmis bulunan istisnai ülkelerse de, Amerika Birlesik Devletleri 2021’den sonra bu düzenlemeleri biraz gevsetme seçeneğini değerlendirmektedir. Yakıt ekonomisi alanındaki yasal düzenlemelerin daha az zorlayıcı hale gelmesi Kuzey Amerika’da hafif kompozit malzemelerin benimsenmesini tesvik eden bir unsuru ortadan kaldırabilir ve bu da kompozit teknolojisindeki ve malzeme kullanımındaki liderliğin baska bölgelere kaymasını sağlayabilir.
Şekil 3: Geçmisten bugüne uygulamaya konulan araç yakıt ekonomisi standartları.
Otomobillerde yeni teknolojilerin ortaya çıkması da sektörde kompozit malzemelere olan talebi gelecekte sekillendirecek etkenler arasındadır.
Elektrikli güç aktarım sistemleri ve sürücüsüz araçların otomotiv sektöründe kullanılan materyallere etkisi halen tartısma konusudur. Elektrikli araçların çevresel etkenler ve yollardaki çesitli unsurlardan korunmak üzere güvenli bir biçimde sarmalanması gereken büyük aküleri bulunmaktadır. Sürücüsüz araçlarsa insanların araçlarla etkilesiminin niteliğini değistirecek ve araç içi bağlamında yeni talep ve istekler doğuracaktır. Teknolojideki bu değisimlerin zamanlaması ve boyutu bunların kısa ve uzun vadede kompozit malzemeler açısından cazip fırsatlar olup olmayacağında da belirleyici rol oynayacaktır.
Otomotiv sektöründe kompozit malzemelerin pazar payını büyütmek için ciddi fırsatlar mevcuttur. Kısa vadede düzenleyici çerçeveyle gelen sartları sağlamak üzere daha hafif araçlara duyulan gereksinim kompozitlerin yeni uygulamalarının önünü açacaktır. Her ne kadar Amerika Birlesik Devletlerinde yakıt ekonomisi standartlarının gevsetilmesi kısa vadede kompozit malzemelerin kullanımını yavaslatabilirse de, elektrikli güç aktarım sistemlerinin ve sürücüsüz araçların yaygın kullanımı bu malzemeler için yeni fırsatları da beraberinde getirecektir. Bu fırsatın zamanlaması ve ölçüsü konusundaki belirsizliklerse OEM’leri ve malzeme tedarikçilerini düsünceye sevk etmektedir.
Not: Bu yazı Composites Manufacturing Dergisinin Ocak-Şubat 2019 tarihli sayısından Türkçe’ye çevrilmistir.
Gorsel-Template-35-1200x675.jpg

Haziran 14, 2019
Her ne kadar kompozit malzemeler çelik ve alüminyum gibi daha alısılmıs malzemelerle pazar payı için çekismekte ise de, kompozit malzemelerin dünya genelinde giderek daha artan bir biçimde kullanıldıkları görülmektedir. 2024’e kadarki dönemde global kompozit pazarının büyüklüğünün yıllık yüzde 7,8 büyüme sergileyerek 130,8 milyar dolar düzeyine ulasması beklenmektedir.
ABD’de altyapı yatırımları ekonomik büyümenin önünü açan bir etken olmussa da gerek gelecekteki büyümeyi, gerekse büyüme oranını tehdit altında bırakan bir finansman açığı ortaya çıkmıstır. Amerikan İnsaat Mühendisleri Birliği (ASCE) önümüzdeki 10 yıllık dönemde gelirler ve ihtiyaçlar arasında 1,4 trilyon dolarlık bir açığın ortaya çıkmasını ve bu açığın karsılanamadığı durumda altyapıdaki eksikliklerden dolayı ABD’nin gayrı safi yurt içi hasılasının 3,9 trilyon dolar düsmesi, istihdamda 2,5 milyonluk bir azalma ve hane basına 3.400 dolar yoksullasma gibi sonuçlarla karsılasılmasını beklemektedir.
Elyaf takviyeli plastik kompozit ürünler ve bunlarla bağlantılı sistemler ABD’de mevcut altyapının etkin bir biçimde elden geçirilmesi ve güçlendirilmesini sağlayabilir ve bunu da bu sistemlerin yeniden yapılmasının getireceği maliyetin çok küçük bir kısmı karsılığında mümkün kılabilirler. Ayrıca yüksek korozyon görülen alanlarda alısılmıs insaat malzemelerine kıyasla daha ekonomik alternatifler de sunabilirler. Fiber takviyeli plastik (FRP) kompozit korozyona dayanıklılık, mukavemet, manyetik geçirgenlik, sağlamlık ve ağırlığına kıyasla yüksek sertlik oranı gibi bazı net avantajlar sunmaktadır. Kompozit malzemeler ayrıca ciddi ekonomik avantajlar da sunabilir.
Örneğin FRP kompozit kaplamayla çelik, beton ya da ahsap yapılar yeni yapı maliyetinin yaklasık yüzde 5’i gibi bir rakamla onarılabilmektedir. Benzer biçimde çelik yerine FRP insaat demirlerinin kullanımı da toplam proje maliyetini yalnızca yüzde 1 değistirirken beton yapıların sağlamlığını ciddi oranda artırabilmektedir.
Akarsular üzerinde mobil baraj seti olarak kullanılabilecek FRP kapı kanatları kompozitlerin kullanımına harika bir örnektir. 150 yılı askın bir süre boyunca kapı kanatları büyük ve dayanıklı, büyümesi uzun zaman alan ağaçların kerestesi kullanılarak üretilmistir. Ancak böylesi yaslı ağaçların sayısının azlığı karsısında bakım maliyetleri artmıs, dayanıklılık boyutunda ise gerilemeler yasanmıstır. West Virginia Üniversitesi (WVU) tarafından gelistirilerek test edilen ve Composites Advantage tarafından üretilerek 2015’te ABD Ordusu Mühendislik Teskilatı (USACE) tarafından Illinois Nehrine yerlestirilen bir kapı kanadı bu açıdan önemli bir örnektir. O dönemden bugüne de basarıyla hizmet vermektedir. FRP kullanımıyla ürünün ömrünün 15 yıldan 50 yıla çıkmasının beklenmesi bir yana, USACE temsilcisinin ifadesiyle ahsap kapı kanatlarına göre ilk üretim maliyeti de üçte iki oranında asağı çekilmistir.
Ancak altyapı uygulamalarında FRP’nin kullanım oranı toplam yapısal malzeme hacmi içinde ancak yüzde 1 civarındadır.
Nisan 2018’de akademiden uzmanlar, ACMA temsilcileri ve kamu görevlileri ABD Temsilciler Meclisinin Bilim, Uzay ve Teknoloji Komisyonu (Arastırma ve Teknoloji Alt Komisyonu) nezdinde soruları cevaplamıslardır. Dile getirdikleri görüsler kapsamında, kompozit malzemelerin pazar payını artırabilmek için asağıda belirtilen önemli alanlarda ele alınması gereken meselelere değinmislerdir:
  • İlk üretim maliyeti, dayanıklılık, atese dayanıklılık, kurulum ve halihazırda kullanımdaki yapılara sonradan uygulama kolaylığına odaklanarak yeni kompozit malzeme ve sistemlerin gelistirilmesi.
  • Mevcut altyapıyı güçlendirme çalısmalarında kullanılacak kompozit malzemeler için akıllı üretim sistemlerinin gelistirilmesi ve yeni modüler sistemlerin toplu üretimi yoluyla isgücü verimliliğinin ve yüksek nihai ürün kalitesinin yakalanması.
  • Standartların katı bir biçimde uygulanması da dâhil olmak üzere, üretim, mevcut yapılara uygulama, insa, değerlendirme ve bakıma yönelik olarak genel kabul gören kural ve standartların gelistirilmesine start verilmesi.
  • Federal hükûmet ve eyaletlerin yönlendirdiği altyapı projelerinin alternatif tasarımlar mahiyetinde kompozitleri de içerecek biçimde bir araya getirilmesi.
  • Halihazırda kullanılan altyapı sistemlerinin yerine yenisini sıfırdan yapmak yerine bunları kullanımda tutmaya yardımcı olmak üzere FRP kompozit malzemeler kullanılarak yapılacak önleyici bakım ve onarımlar için ülke genelinde fon ayrılması.
  • ABD’deki 3,2 milyon insaat isçisi için kompozit malzemelerin kullanımına yönelik olarak is basında verilen eğitimler ve diğer eğitim araçları.
Amerika Birlesik Devletleri bes cam elyafı üretim tesisinden ikisine ev sahipliği yapmakta ve kömür ziftinden çekilmis olanlar da dâhil olmak üzere dünyanın tüm karbon fiber üretiminin yaklasık üçte birini gerçeklestirmektedir. ABD’de üretilen kompozit malzemelerin ihraç rakamlarının 2022’ye kadar yılda yaklasık yüzde 4,9 artıs göstermesi ve bu durumun özellikle yüksek evsaflı kompozit ürünlerde kendisini hissettirmesi beklenmektedir. Dolayısıyla ABD’deki kompozit sanayi altyapı pazarına açılmak için avantajlı bir konumdadır.
Ancak altyapı pazarında malzemeler ve bunlarla ilgili tasarım ve sistemler için verilen tekliflerin önemi ısığında, mevcut kurallar ve sartnamelere uyumun belirleyici bir role sahip olduğu unutulmamalıdır.
Altyapı pazarına hitap ederek girilecek bir büyüme sürecinde ASTM International ile test standartlarının gelistirilmesinde isbirliğinin yanı sıra ACMA, USACE, ASCE, Amerikan Eyalet Karayolları ve Ulasım Yetkilileri Birliği, eyaletlerin Ulastırma Kurumları ve diğer kurumlarla birlikte standart ve kuralların gelistirilmesi elzemdir. Üreticiler, yükleniciler ve son kullanıcıların birlikte çalısarak altyapı pazarında kompozit malzemelerin yüksek hacimli kullanımını sağlamaları gereklidir.
Not: Bu yazı Composites Manufacturing Dergisinin Ocak-Şubat 2019 tarihli sayısından Türkçe’ye çevrilmistir.
Gorsel-Template-35-1200x675.jpg

Haziran 14, 2019
Her ne kadar kompozit malzemeler çelik ve alüminyum gibi daha alısılmıs malzemelerle pazar payı için çekismekte ise de, kompozit malzemelerin dünya genelinde giderek daha artan bir biçimde kullanıldıkları görülmektedir. 2024’e kadarki dönemde global kompozit pazarının büyüklüğünün yıllık yüzde 7,8 büyüme sergileyerek 130,8 milyar dolar düzeyine ulasması beklenmektedir.
Karbon fiber pazarı yılda yüzde 10 ila 15 oranında büyümeye devam ediyor. 2018’de dünya genelinde karbon fiber talebi yaklasık 85.000 metrik ton düzeyine ulasmıs durumda. Geçen yılki büyüme havacılık ve uzay programlarında, rüzgar türbini kanatlarında ve çesitli endüstri uygulamalarındaki tedrici hacim artısına dayanmakta.
Öngörülebilir gelecekte de bu büyüme oranının devam etmesi bekleniyor. Havacılık ve uzay ve rüzgar türbini kanadı uygulamaları pazarda yaklasık yüzde 20’ser pay sahibiyken otomotiv ve spor malzemeleri ise yine pazarın yaklasık yüzde 15’erlik kısmına tekabül ediyor. Geri kalan yüzde 25 ila 30’luk kesimse enjeksiyonlu kalıplamayla üretilen plastikler için bilesikler, basınç kapları, insaat ve altyapı destekleme ürünleri, takım sistemleri, denizcilik, ve petrol ve doğal gaz gibi çesitli uygulamaları kapsamakta. Gün geçtikçe yeni uygulama ve programların devreye girmesiyle tüm segmentlerde büyüme görülüyor.
Karbon fiber üretim kapasitesi ise giderek bu talepleri karsılamakta zorlanmaya baslamıs durumda. Genel toplama bakıldığında sektörün (kağıt üzerindeki) kapasitesi 140.000 metrik ton olsa da, üretilen ürünlerin çesitliliği ve süreçteki çesitli geçissizlikler sektörün fiiliyatta net kapasitesinin yalnızca 100.000 metrik ton düzeyinde kalması sonucunu doğuruyor. Dolayısıyla halen gerek uzun süredir faaliyet gösteren üreticilerin kapasite artısı, gerekse sektöre yeni giren isimlerin kurduğu yeni tesisler gündemde önemli bir yer isgal ediyor. Tüm bölgelerde kapasite artısı yapıldığı görülüyor. Bunlar arasında ABD (örneğin Alabama ve Güney Carolina’daki yatırımlar), Avrupa (örneğin Fransa) ve Asya’daki yatırımlar ilk akla gelenler.
Karbon fiber talebinde dünya piyasasının yüzde 20 ila 25’ini olusturan Çin’de de yeni bir isim bu sektöre giris yapmıs olsa da, ülkede halen kapasite ve üretim bağlamında önemli bir açığın olduğunu söylemek yanlıs olmaz. Zira Çinli üreticiler dünyanın kağıt üstündeki kapasitesinin yüzde 12 ila 15’ine sahip olsalar da fiili üretimde yüzde 5’in altında kalıyorlar. Çin’deki firmaların daha fazlasını yapmak için çok fazla nedeni var. Karbon fiber talebinin 2019-2020 döneminde 100.000 metrik tonu asması beklentisi ısığında ek kapasitenin de devreye girmesi öngörülüyor.
Karbon fiber takviyeli plastiğin (CFRP) belirli bir alanda kabul görmesi gerek teknik gerekse ekonomik avantajlarının gösterilmesiyle mümkün olabilir. Bir çok uygulamada karbon fiberin baslıca teknik avantajları malzemenin ağırlığına kıyasla sağlamlığının yüksek olması ve dolayısıyla daha hafif yapıları mümkün kılmasından kaynaklanıyor. Örneğin çelikten mamul beyaz renkli bir otomobil gövdesi (birbirine kaynakla tutturulmus baskı saç bilesenlerden olusan bir araç) 400 kilogram ağırlıkta olabilir. Öte yandan bu araç CFRP’den üretildiğinde ağırlığı 100 kilogramı pek asmayacaktır ve bu da benzinli ve dizel motorlu araçlarda yakıt tüketimini ve karbondioksit salınımını azaltarak performansa katkıda bulunacak ya da elektrikli araçların menzilini ciddi ölçüde artıracaktır.
Pazarda son kullanıma dönük tüm segmentlerde ciddi bir büyüme potansiyeli görülmektedir. Havacılık, rüzgar türbini kanatları, spor malzemeleri ve kalıp bilesikleri artık kendini kabul ettirmis kullanım alanları olup karbon fiber kullanmak üzere tasarlanan programların sayısındaki artısa paralel olarak büyüme sergileyeceklerdir. (Sıkıstırılmıs doğal gaz, likit petrol gazı, hidrojen vs. için üretilen) basınçlı kapların yanında insaat ve altyapı alanındaki uygulamalar da yeni yeni kendini hissettiren son kullanım unsurları olarak öne çıkmakta ve faydalarının anlasılması ve bu alandaki uygulama yöntemlerinin gelistirilmesi ile ciddi bir büyüme potansiyeli sergileyecekleri görülmektedir. Otomotiv alanındaki uygulamalar da en ciddi potansiyeli olan pazar segmenti olarak öne çıkmakta ve su anki ilk uygulamaların ötesine geçmek üzere çok sayıda araç platformu ve uygulama gelistirme sürecinin devam ettiği bilinmektedir. Gelistirme ve uygulamaya alma sürecinin su anki ivmesiyle devam ettiği bir gelecekte bu pazarın yapısının bugünkünden çok daha farklı olması beklenebilir. (Bkz. Şekil 1.)
Şekil 1: Pazarın Geleceğine dair Potansiyel bir Senaryo
Kitlelerin kullanımına yönelik otomobillerde CFRP’nin yaygın bir biçimde kullanıma alınmasının önündeki ekonomik engeller henüz tam olarak asılamamıssa da, bu alandaki potansiyel devasa boyuttadır. Seri üretime konu uygulamaların gelistirilmesi ve otomasyonun giderek artan oranda kullanılması sayesinde gerek karbon fiber maliyetinin gerekse CFRP parçaların üretim maliyetinin düsmesi beklenirken, otomotiv uygulamalarında karbon fiberin önündeki fırsatlar hayal bile edilemeyecek boyuttadır. Üretim hacmindeki artısın maliyetleri asağı çekmesi ve kullanımı artırması doğaldır.
Sonuç itibarıyla, karbon fiber ve karbon fiber kompozit pazarı istikrarlı ve güçlü bir büyüme sergilemektedir.
Talep artık mevcut kapasite rakamlarını yakalamıs durumdadır. Kapasite artısına yönelik projeler de planlara dâhil edilmistir. Otomobiller, insaat ve altyapı gibi kitlesel pazarlara yönelik yeni uygulamalarda doğru malzemelerin doğru biçimde kullanılması talepte daha da büyük bir artısı beraberinde getirecektir. Karbon fiber için geleceğin parlak olduğunu söyleyebiliriz.
Not: Bu yazı Composites Manufacturing Dergisinin Ocak-Şubat 2019 tarihli sayısından Türkçe’ye çevrilmistir.
Gorsel-Template-35-1200x675.jpg

Haziran 14, 2019
Her ne kadar kompozit malzemeler çelik ve alüminyum gibi daha alısılmıs malzemelerle pazar payı için çekismekte ise de, kompozit malzemelerin dünya genelinde giderek daha artan bir biçimde kullanıldıkları görülmektedir. 2024’e kadarki dönemde global kompozit pazarının büyüklüğünün yıllık yüzde 7,8 büyüme sergileyerek 130,8 milyar dolar düzeyine ulasması beklenmektedir.
Kompozit sektörü üst üste dokuzuncu yılda da büyüme yakalamıs olup çok sayıda dikey pazar ekseninde kayda değer fırsatlardan söz edilebilir. Genel itibarıyla ABD’de kompozit sektörü 2018’de, insaat demiri, pervane kanadı, boru, depo, banyo küveti, otomotiv bilesenleri ve daha bir çok üründe 25,2 milyar dolar düzeyinde bir değer sunmustur. Önde gelen takviye malzemesi olarak cam elyafı da bu alandaki fırsatların altında yatan üründür.
Cam elyafı pazarı 2018’de yüzde 2,9 büyümeyle hacmen 2,5 milyar libre, değer olarak da 2,1 milyar dolar düzeyine ulasmıstır. ABD’de cam elyafına talebin 2024’e gelindiğinde yıllık yüzde 2,8 bilesik büyüme oranıyla 3 milyar libre düzeyine ulasması beklenmektedir.
Arz-talep bağlamında global cam elyafı kapasitesi 2018’de 10,9 milyar libre iken, kapasite kullanım oranı da yüzde 91 olarak gerçeklesmistir. (Bkz. Şekil 1.) 2019’da dünyanın dört bir yanındaki önde gelen cam elyafı üreticilerinin bir çoğunun yeni tesisler açmasıyla cam elyafı üreten tesislerin kapasitesinde bir artıs beklenmektedir.
Şekil 1: Global Cam Elyafı Talebi ve Üretim Kapasitesi
Sevkiyat miktarı (milyar libre)
Owens Corning, Fransa’da Chambery’deki cam elyafı üretim tesisinin kapasitesini artırmakta ve böylelikle Avrupa’da artan termoplastik talebine yanıt vermeyi amaçlamaktadır.
Firma ayrıca ortaklasa teknoloji yatırımları yapmak ve Çin’de yüksek modüllü cam elyafı ürünler üretecek yeni bir tesisi insa ederek isletmek üzere Chongqing Polycomp International Corp. (CPIC) ile de bir stratejik isbirliği ve tedarik sözlesmesi de yapmıstır.
Yıllık 110.000 metrik ton üretim kapasitesi olacak yeni tesisin 2019 ortalarında faaliyete geçmesi ve rüzgar enerjisi sektöründeki artan talebi karsılamaya yardımcı olması bekleniyor.
Kapasite artısına giden diğer cam elyafı üreticileri arasında Jushi China ve Nippon Electric Glass Co. Ltd. (NEG) de sayılabilir. Jushi China, Güney Carolina’da 2018’in sonunda faaliyete geçmesi beklenen 80.000 ton kapasiteli üretim tesisinin yanı sıra, Mısır’da da 200.000 ton kapasiteli bir tesis insa ediyor. 2017’de NEG, Amerika Birlesik Devletlerindeki operasyonlarını büyütmek amacıyla PPG Industries’in ABD’deki cam elyafı isini devralmıs.
Giderek daha fazla sayıda OEM kompozit malzeme kullanımına baslarken GFRP’nin geleceği parlak görünüyor. Kompozitlerin mevcut pazar payının yüzde 1’in altında olduğu çok sayıda uygulamadan bahsetmek mümkün: insaat demirleri, pencere profilleri, altyapı direkleri ve yaprak yaylar bunlardan sadece birkaçı. Teknoloji ve inovasyona yatırım bu tür uygulamalarla kompozit pazarının büyümesine yardımcı olacaktır. Ancak bunun için devrim niteliğinde teknolojilerin gelistirilmesi, sektördeki firmalar arasında kayda değer isbirliği, değer zincirlerinin ve kompozit malzemelerin ve son kullanıma yönelik ürünlerin satısında yeni yöntemlerin yeniden kesfi gerekiyor.
Kompozit sektörü karmasık ve bilgi yoğun bir sektör ve yüzlerce ham madde niteliğinde ürün içeren ve binlerce uygulamaya hitap eden bir portföy söz konusu. Dolayısıyla sektörün sinerji, yetkinlik, inovasyon potansiyeli, fırsatların büyüklüğü, rekabetin yoğunluğu, kâr potansiyeli, sürdürülebilirlik ve büyümeyi tetikleyen diğer etkenlere dayalı büyük ölçekli bazı uygulamaları belirleyip bunlara öncelik vermesi gerekiyor. ABD’de kompozit sektörü, kullanılan hacim bazında sektörün yüzde 69’unu temsil eden baslıca üç segment ekseninde yapılanmıs durumda: ulasım, insaat, ve boru ve depo.
Genel itibarıyla cam elyafı sanayinin halen çelik ve alüminyum gibi malzemelerin hâkim konumda olduğu yapısal malzemeler pazarındaki mevcuttaki küçük payını ciddi ölçüde büyütebilme potansiyeli mevcuttur. Alısılmıs malzemelere kıyasla rekabet avantajı elde edebilmek bağlamında sektörün bazı önemli alanlara odaklanması gerekmektedir:
  • İnsaat mühendisliği, otomotiv ve boru ve depo gibi yüksek hacimli pazarlarda kompozit malzemelerin faydaları konusunda mühendis ve tasarımcıların bilgilendirilmesi.
  • Kompozitlerin kullanıldığı durumlarda onarım ve geri dönüsüm süreçlerini de ele almak suretiyle çelik ve alüminyumda olduğu gibi altyapı sürecinin a’dan z’ye ele alınarak gelistirilmesi.
  • Yüksek hacimli pazarlara yönelik olarak 1 ila 2 dakikalık çevrim süresi hedefine ulasmak üzere oturmus ileri üretim süreçlerinin gelistirilmesi.
  • Kompozitlerin çelik ve alüminyum parçalarla rekabet edebilir konuma gelmesi için malzeme ve parça maliyetlerinin asağı çekilmesi.
  • Yasam döngüsü ve performans bağlamında rekabet avantajı elde etmek üzere devrim niteliğinde teknolojilerin gelistirilmesi.
Not: Bu yazı Composites Manufacturing Dergisinin Ocak-Şubat 2019 tarihli sayısından Türkçe’ye çevrilmistir.

E-Bülten - Dergi Üyeliği

X